Anna, Montreal’den Viyana’ya kuzeninin hastalığı nedeniyle gelmiş ve şehrin büyüsüne kapılmış bir ziyaretçi. Johann ise günlerini Bruegel ve diğer sanat eserleri üzerine düşünürek ya da ziyaretçileri inceleyerek geçiren, Viyana’daki muazzam Sanat Tarihi Müzesinin bir güvenlik görevlisi. İkisinin yolları müzenin ziyaret saatleri sırasında kesişir. Arkadaş olurlar. Sanat, hayat ve şehir üzerine fikir yürüttükleri sohbetler, bir şehir ve müze turundan fazlasına, iki insanın kendilerini ve şehri keşfedişinin iddiasız bir portresine dönüşür. Ziyaret Saatleri, artık Jem Cohen’in imzası haline gelmiş olan gözlemci üslubuyla şekilleniyor ve doymak bilmeyen bir merakla iki kayıp ruhun içsel coğrafyalarının hikâyesini anlatıyor.